MAF-DAD    Uluslararasi Hukuk ve Demokrasi dernegi

Almanya ve  Türkiye´li  hukukçular ve insan hakları savunucuları olarak yürüttügümüz tartişmalar neticesinde hukuk eksenli yeni bir oluşuma gitme kararını almış bulunuyoruz.

Bizleri bir araya getiren temel etken, demokrasinin gelişmesi, insan hakları ve evrensel hukuk ilkelerinin yaşama geçirilmesi, yurttaşlarin en temel hak ve özgürlüklerinin savunucusu olma idealidir. Bu aynı zamanda hukukçu ve insan hakları savunucusu kimliğimizin de özünü oluşturmaktadir. Global bir köye dönüşen çağımız dünyasında, Almanya´da da yaşasak,  dünyanın her tarafında halen durmaksızın devam eden insan hakları ihlallerine ve hukuksuzluklara kayıtsız kalmamız düşünelemez.   Bu aynı zamanda aydın ve ilerici kimliğimizin, evrensel hukuk değerlerine olan inancımızın da gereği olmaktadır.

MAF-DAD, temel hak ve özgürlüklerinden yoksun bırakılan, uğradığı ihlaller pek çok uluslararası kurum ve mahkemenin raporlarına da geçen, gerçekte çok daha derin etkilerini halen de yaşayan Kürt halkının kendi dilinde  ”Hak ve Adalet” anlamına gelmektedir. Hak ve Adalet isteyen Kürt halkının istemine duydugumuz saygının  bir gereği olarak kendimizi onun dilindeki bu iki soylu kavramla ifade ediyoruz.

Hak ve adalet isteminin ve arayışının barışçıl bir sürecin yaratılmasına katkı sunacağına olan inancımızla da, sembolik olarak 1 Eylül Dünya Barış gününde kuruluşumuzu gerçekleştirmiş bulunuyoruz.

Bizim dışımızda da, pek çok hukuk ve insan hakları örgütünün bulunduğunu, çok değerli çalışmalar yaptıklarını biliyoruz, izliyoruz ve bu geleneğin bir parçası olarak ta bu birikime, eksik kaldığını düşündüğümüz bazı yanlarını tamamlamaya calışarak katkı sunmayı amaçlıyoruz.

MAF-DAD olarak;

Avrupa Birliği´ne üyelik süreci devam eden Türkiye´nin, Kopenhag Kriterlerine uygun bir hukuk reformunu gerçekleştirmesi sürecini; bu süreçte çıkarılan yasaların hayata geçirilme düzeyini, uygulamadaki samimiyetini ve kararlılığını; Türkiye´de ki sivil toplum örgütleriyle, hukukçularla ve insan hakları savunucularıyla dayanışma ve ilişki içinde izlemek istiyoruz.

Bu sürecin karar vericileri konumunda olan Avrupa´nin siyasetçi ve yöneticilerinin, evrensel hukuk normlarina ve uluslararası sözleşmelere uygun bir bakış  açısıyla konuya yaklaşmalarını sağlamak;  hukuk ve insan hakları normlarının, devletlerarası ticari ve siyasi ilişkilerin gölgesinde kalmasına izin vermemek için, bu merciler nezdinde girişimlerde bulunmak istiyoruz.

Bu sürecin temel muhatabı olan Avrupa halklarına ve sivil toplum örgütlerine de hukuk ve insan hakları alanında yaşanan gelişmeleri yansıtmak, onları bilgilendirmek ve  duyarlılıklarının gelişmesine yönelik çalışmalarda bulunmak istiyoruz. Bu anlamda, sürecin Türkler ve Kürtler dışında  her Avrupaliyi da ilgilendirdiğini düşünüyoruz.

MAF-DAD olarak;

Kürt halkina ve ülkedeki diğer farklı kimliklere yönelik hak ihlallerinden uluslararası insanlık ve savaş suçları kapsamına giren ağır suçlara kadar tüm uygulamaların takipçisi olmak, bunları uluslararası ve  ulusal hukuk mekanizmalarının imkanlarından yararlanarak ilgili platformlara taşımak istiyoruz.

Hukuk mücadelesi, teorik calışmalar yanında, somut haksızlıklara karşı pratik hukuksal çabayı da  gerektirmektedir. Bu nedenle de, bazı pilot davaların takibini yaparak  bu davalar yoluyla yasal düzenlemeler ve uygulamaların örtüşme düzeyini anlamak istiyoruz.  Hukuk mücadelesinin zaman içinde etkili olması, yasalarda ve uygulamada gelişme yaratması, kronikleşen toplumsal ve siyasal sorunlara çözümleyici yaklaşımlar geliştirmesi öncelikle Kürt sorununda çatışmasız bir sürecin gelişmesine katkı sunacak, kalıcı barışa hizmet  edecektir.  Bu anlamıyla da hukuk mücadelesi üzerinden  barış ve uzlaşı kültürünün gelişmesine katki sunmayi hedefliyoruz.

11 Eylül sonrasında;  tüm devletlerin  yaşanan bu saldırıları gerekçe göstererek demokratik kazanımlarımızı  ortadan kaldırmaya yönelik girişimlerine izin vermek istemiyoruz. Güvenlikli bir ortamda yaşamak kadar, demokratik bir ortamda da yaşamak istiyoruz. Bu iki olgunun birbirinin alternatifi olarak gösterilmesine veya ikisinden birini seçmek durumunda bırakılmayı red ediyoruz.  Bunun hukuk alanındaki yansımaları olan anti-terör yasalarına karşı mücadele etmeyi  Avrupa ve Türkiye’de bu yönlü calişma sürdürmeyi oldukça önemsiyoruz.

MAF-DAD olarak;

Dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi Türkiye´de de yaşanan çatışmaların ve çelişkilerin sonuçları üzerinden sistemlerin kendi anti-demokratik uygulamalarını meşrulaştırmak istediğini biliyoruz.  Bunu da çoğunlukla hukuktan arındırılmış adacıklar ya da alanlar yaratarak ve toplumu bazı birey ve grupların hiç bir hak ve özgürlüğünün olmadığına inandırarak yapmaktadırlar. Ve zaman içinde ülkenin tümü hukuksuzluk adasına tüm yurttaşlar da hakları kolayca ihlal edilebilecek duruma düşerler. Adeta ”istisnalar  kaide” haline gelir. Yakın zamanda Türkiye´de Abdullah Öcalan´a  uygulanmak üzere çıkarılan tüm özel ve ayrımcı yasaların kısa bir zaman içinde Türkiye´de ki tüm yurttaşları kapsayacak hale getirilmesinin de bu yaklaşımımızın önemini ortaya koyduğunu düşünüyoruz.

Bu nedenle, Guantanamo ve Imrali gibi hukuksuzluk adalarını ve şahsında özel  ve ayrımcı uygulama dayatılan tüm politik şahsiyetlerin durumlarını izlemeyi, tecritin ve ağır tutukluluk şartlarının kaldırılmasını ve evrensel hukuktan kaynaklanan diğer haklarını savunmayı ilkesel açıdan önemsiyoruz.

MAF-DAD olarak,

Türkiye´de yaşanan hukuk dışı uygulamaların ve hak gasplarının Almanya´da da kısmen sürdüğünü ,  hak ihlallerinin ve ayrımcı uygulamaların ülkemizde de geliştiğini deneyimlerimizden biliyoruz.   Bu nedenle Almanya´da yaşayan Kürtlerin durumunu izleyen, örgütlenme, ifade, basın-yayın ve siyaset yapma  özgürlüğünü ortadan kaldıran yasal düzenlemeler ve uygulamaları hukuki alanda ele alan ve çalışma yürüten bir yaklaşımın sahibi olacağımızı da  dile getirmek istiyoruz.

Bu anlayış içinde çalışmalarımızı yürüteceğiz. Bu amaçlarımızı yerine getirmek için konferans, panel, seminer düzenleme, inceleme-araştırma heyeti oluşturma ve ya yer alma, raporlar hazırlama gibi faaliyetleri gerçekleştirecegiz. Hukuk ve insan haklarına duyarlı yurttaşlar olmanın gerektirdiği bu asgari çabalarımıza, derneğimiz bünyesinde yer alarak katkı sunmanızı  bekliyoruz.

Daha iyi, daha adil ve özgür bir dünya icin…

Bir cevap yazın